ERBEYSANAT
Geçmişten, Geleceğe...
Koleksiyonumuzda bulunan eserimiz, Türkiye Cumhuriyeti, Osmanlı İmparatorluğu, Anadolu Selçuklu .Devleti gibi farklı ve eski devletler içinde 5000 yıldır varlığını devam Aksakallılar heyeti ismi ile....
Osmanlıdan izler; kapaklı lokumluk ve sunumluk cam, Osmanlı İmparatorluğunun döneminin zarif sofra kültürünün önemli bir parçasıdır. Bu cam eserler, özellikle 19. yüzyılda saray mutfağında ve üst sınıfların sofralarında yaygın olarak kullanılmıştır. Saraylarda ve özel davetlerde, misafirlere sunulan lokumluk ve sunumluk camlar, sadece işlevsel değil, aynı zamanda birer sanat eseri olarak da kullanılmıştır.
Somoncu Baba, halk arasında mütevazı ve ermiş kişiliğiyle tanınan bir zat olarak bilinir. Efsanelere göre, taş fırında pişen ekmeği diğerlerinden farklı bir şekilde, özel küreğiyle alırdı. Bu kürek, sıradan fırın küreklerinden farklı olarak sadece onun kullandığı ve büyük bir özenle sakladığı bir aletti. Somoncu Baba’nın bu davranışı, hem ekmeğe duyduğu saygının hem de manevî bir ritüelin göstergesi sayılırdı.
Koleksiyonumuzda yer alan fincanlar, estetik ve zanaatkârlığın zarif birer örneği olarak karşımıza çıkıyor. Her biri, geçmişin izlerini taşıyan özenli el işçiliğiyle süslenmiş, geleneksel motiflerle bezeli ve adeta birer minyatür sanat eseri niteliğinde.
Papirüs, antik çağlarda özellikle Eski Mısır’da kullanılan, yazı yazmak için üretilmiş ilk kağıt türlerinden biridir. Nil Nehri kıyılarında yetişen Cyperus papyrus adlı bitkiden yapılır. Bitkinin sapları ince şeritler halinde kesilir, üst üste yerleştirilip preslenerek kurutulur ve düz bir yüzey elde edilir. Dayanıklı yapısı sayesinde papirüs, uzun yıllar boyunca yazılı belgelerin saklanmasını sağlamıştır.